Op. Dr. Abdülcebbar SİYER

+90 (539) 827 28 38

Lipödem Nedir? Belirtileri, Tedavisi ve Öneriler

Lipödem (Ağrılı Selülit) Nedir?

Lipödem, genellikle bacaklar ve kalçalarda görülen, yağ dokusunun anormal ve ağrılı bir şekilde birikmesiyle karakterize kronik bir hastalıktır. Kadınlarda daha sık rastlanan bu durum, selülitten farklı olarak tıbbi bir rahatsızlık olup, tedavi edilmediğinde ilerleyici ve yaşam kalitesini düşüren bir sorun haline gelebilir. Lipödemde yağ dokusu, dokunulduğunda hassasiyet ve ağrıya neden olurken, cilt altında düzensiz ve nodüler yapılar oluşabilir. Bu yazımızda lipödemin belirtileri, nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri hakkında kapsamlı bilgi bulabilirsiniz.

Lipödem (Ağrılı Selülit) Belirtileri

Lipödem, genellikle alt vücutta, özellikle bacaklarda ve kalçalarda anormal yağ birikimiyle kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Bu durumun en karakteristik belirtileri şunlardır:

 

  • Simetrik ve aşırı yağ birikimi: Lipödem, her iki bacakta simetrik olarak görülür ve yağ dokusu özellikle kalça, uyluk ve diz çevresinde yoğunlaşır.

  • Dokunmaya karşı hassasiyet ve ağrı: Etkilenen bölgelerde ağrı, hassasiyet ve dokunmaya karşı duyarlılık sıkça yaşanır.

  • Cilt altında düzensiz kitleler: Yağ dokusunun altında nodüler yapılar veya yumrular hissedilebilir.

  • Kol ve bacaklarda şişlik: Özellikle gün sonunda veya uzun süre ayakta kalındığında, etkilenen bölgelerde belirgin şişlik oluşabilir.

  • Çürüklerin kolay oluşması: Ciltte morluklar ve çürükler normalden daha kolay meydana gelir.

  • Hareket kısıtlılığı ve ağırlık hissi: Bacaklarda ağırlaşma ve hareket etmekte zorluk hissetmek yaygındır.

Lipödem belirtileri genellikle ergenlik, hamilelik veya menopoz gibi hormonal değişim dönemlerinde ortaya çıkar veya kötüleşir. Erken tanı ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini önlemek için büyük önem taşır.

Lipödem Tedavisi Nasıl Yapılır?

Lipödem tedavisi, hastalığın evresine, şiddetine ve kişinin yaşam kalitesine etkisine göre planlanır. Tam anlamıyla “iyileştirici” bir tedavisi henüz bulunmamakla birlikte, belirtileri hafifletmek ve ilerlemeyi durdurmak mümkündür. Tedavi süreci genellikle konservatif (cerrahi dışı) ve cerrahi yöntemlerden oluşur:

1. Konservatif (Cerrahi Olmayan) Tedavi Yöntemleri:

Kompresyon Terapisi

Özel medikal çoraplar veya bandajlar kullanılarak dolaşım desteklenir ve ödem azaltılır.

Manuel Lenf Drenajı (MLD):

Uzmanlar tarafından uygulanan özel masaj teknikleriyle lenf akışı teşvik edilir.

Fizyoterapi ve Egzersiz:

Düşük etkili egzersizler (yüzme, yürüyüş, pilates) dolaşımı artırır ve semptomları hafifletir.

Sağlıklı Beslenme:

Kilo kontrolü ve anti-inflamatuar beslenme planları ile hastalık yönetimi desteklenir.

Psikolojik Destek:

Kronik ağrı ve beden algısıyla başa çıkmak için psikolojik destek önerilebilir.

2. Cerrahi Tedavi (Liposuction - Yağ Alma Ameliyatı):

İlerlemiş vakalarda, tumescent liposuction gibi özel tekniklerle yağ birikimleri alınabilir. Bu işlem:

  • Yağ dokusunun kalıcı olarak azaltılmasını sağlar.

  • Ağrının ve hareket kısıtlılığının azalmasına yardımcı olur.

  • Hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde artırabilir.

Ancak liposuction, mutlaka lipödem konusunda deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalıdır ve cerrahi sonrası da kompresyon ve fizyoterapi gibi destekleyici tedaviler sürdürülmelidir.

Sonuç olarak lipödem tedavisi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Erken tanı, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir, ağrı ve rahatsızlık önemli ölçüde azaltılabilir.

Lipödem Sebebi Nedir?

Lipödemin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, uzmanlar bu hastalığın oluşumunda birden fazla faktörün etkili olduğunu düşünmektedir. En yaygın kabul gören görüşler şunlardır:

1. Hormonel Faktörler

Lipödem genellikle ergenlik, hamilelik, doğum kontrolü kullanımı ve menopoz gibi hormonal değişim dönemlerinde ortaya çıkar veya şiddetlenir. Bu durum, hastalığın östrojen gibi kadınlık hormonlarıyla ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle lipödem, neredeyse sadece kadınlarda görülür.

2. Genetik Faktörler

Lipödem hastalarının önemli bir kısmında ailede benzer şikâyetlere sahip bireyler bulunur. Bu da hastalığın kalıtsal olabileceğini gösterir. Bazı araştırmalar, genetik yatkınlığı olan bireylerde hormonal değişimlerin lipödemi tetikleyebileceğini öne sürmektedir.

3. Dolaşım ve Lenf Sistemi Bozuklukları

Lipödemde lenfatik sistem doğrudan bozulmasa da, hastalığın ilerleyen evrelerinde lenfödem ile birlikte görülebilir. Dolaşım sistemi üzerindeki baskı ve yağ dokusunun genişlemesi, lenf akışını da olumsuz etkileyebilir.

4. Obeziteyle Karıştırılmamalıdır

Lipödemin nedeni obezite değildir; ancak fazla kilo hastalığın belirtilerini kötüleştirebilir. Lipödemli kişiler zayıflasalar bile, anormal yağ dokusu genellikle kalıcıdır ve simetrik olarak bacaklarda ve kalçalarda birikir.

Yani lipödem, genetik ve hormonal faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkan, sistemik bir yağ dokusu bozukluğudur. Erken tanı, yaşam kalitesini korumak ve hastalığın ilerlemesini önlemek için büyük önem taşır.

Lipödem Hangi Vücut Bölgelerinde Olur?

Lipödem, çoğunlukla alt ekstremiteleri (bacaklar) simetrik olarak tutar; ancak kollarda da görülebilir. En sık etkilenen bölgeler:

  • Kalça ve uyluklar (iç–dış taraf)

  • Diz çevresi (özellikle iç taraf)

  • Baldırlar

  • Ayak bileğine kadar inen bölgelerayaklar genellikle etkilenmez (bu durum “cuff sign” olarak bilinir)

  • Üst kollar (özellikle triseps bölgesi)

Daha nadir: Karın, sırtın yanları (love handle bölgesi) ve üst gövde etkilenebilir; fakat bu, bacak ve kollara göre çok daha az görülür.

 

Klasik Tip Dağılım

  • Tip I: Kalça ve uyluk üst kısmı (“riding breeches” görünümü)

  • Tip II: Kalçadan dize kadar

  • Tip III: Kalçadan ayak bileğine kadar (ayaklar sağlam)

  • Tip IV: Kolların tutulumu

  • Tip V: Baldır odaklı tutulum

Not: Lipödemde eller ve ayaklar genellikle korunur. Hastalık ilerleyip lipo-lenfödem gelişirse şişlik el ve ayaklara da yayılabilir.

Lipödem Tanısı Nasıl Konur?

Lipödem tanısı, çoğunlukla klinik muayene ve hastanın öyküsü ile konur. Günümüzde lipödem için spesifik bir laboratuvar testi veya görüntüleme yöntemi bulunmamaktadır. Bu nedenle tanı, uzman hekim değerlendirmesi ile dikkatli şekilde yapılmalıdır.

1. Hastalık Öyküsü (Anamnez):

Hekim, hastanın yaşadığı şikâyetleri, belirtilerin ne zaman başladığını ve ailede benzer durumların olup olmadığını sorgular. Hormonal değişim dönemlerinde belirtilerin artması, tanı açısından önemlidir.

2. Fiziksel Muayene:

Doktor, yağ dağılımını değerlendirir. Lipödemde genellikle:

  • Bacaklarda simetrik yağ birikimi,

  • Ayakların etkilenmemesi (cuff sign),

  • Dokunmaya karşı hassasiyet ve ağrı,

  • Cilt altı nodüller (yumrular) dikkati çeker.

3. Görüntüleme Yöntemleri (Gerekirse):

Tanıyı desteklemek ve diğer hastalıkları dışlamak için kullanılabilir:

  • Doppler Ultrason: Venöz yetmezlik veya lenfödem gibi durumları dışlamak için kullanılır.

  • MR veya USG: Cilt altı yağ dokusunun yapısı hakkında bilgi verebilir, ancak genellikle gerekli değildir.

4. Ayırıcı Tanı:

Lipödem, sıklıkla obezite, selülit, lenfödem ve venöz yetmezlik gibi hastalıklarla karıştırılır. Bu yüzden deneyimli bir uzmanın değerlendirmesi, doğru tanı için kritik öneme sahiptir.


Sonuç:
Lipödem tanısı, detaylı fizik muayene ve hastanın öyküsüne dayanarak konur. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve yaşam kalitesini artırmak açısından çok önemlidir. Tanıdan şüphe ediliyorsa, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ya da Damar Cerrahisi uzmanına başvurmak en doğru adımdır.

Lipödem İçin Hangi Doktora Gidilir?

Lipödem tanısı ve tedavisi için başvurulması gereken doktor, hastalığın durumuna ve belirtilerin şiddetine göre değişebilir. Ancak genel olarak Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlık alanları lipödem konusunda en doğru adreslerdir:

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

Lipödemin ileri evrelerinde, yağ alma (liposuction) gibi cerrahi tedavi yöntemleri için bu branştaki hekimlere başvurulur. Lipödem konusunda tecrübeli bir cerrah seçmek önemlidir.

Lipödem Hakkında Sık Sorulan Sorular

Lipödem ameliyatı (liposuction), hastalığın etkilerini uzun vadeli azaltabilir ancak hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz. Cerrahi sonrası yaşam tarzı değişiklikleri ve kompresyon desteği devam etmelidir.

Hayır. Lipödem, normal yağ birikiminden farklıdır. Diyet ve egzersizle vücut genelinde kilo verilebilir, ancak lipödemli bölgelerdeki yağ dokusu büyük oranda sabit kalır.

Evet. Lipödem zamanla kötüleşebilir, ağrılar artabilir ve hareket kabiliyeti azalabilir. Erken dönemde konservatif tedavi, ileride oluşabilecek komplikasyonları önleyebilir.

Çok nadir görülür. Lipödem %99 kadınlarda ortaya çıkar. Erkeklerde görülen benzer yağ dağılımı genellikle başka nedenlerle ilişkilidir.

Cevap:

  • Evre 1: Cilt yüzeyi düzgün, yumuşak dokulu ama hassas.

  • Evre 2: Cilt altı düzensiz, nodüllü yapılar hissedilir.

  • Evre 3: Yağ dokusu sertleşir, şekil bozuklukları oluşur.

  • Evre 4 (Lipo-lenfödem): Lenfödem lipödeme eşlik eder.

Hayır. Lipödem genellikle ergenlik, hamilelik, menopoz gibi hormonal geçiş dönemlerinde ortaya çıkar. Ancak genetik yatkınlık olabilir.

Evet. Lipödemli bölgelerde kılcal damarlar zayıfladığı için çürükler (morluklar) kolay oluşur, hatta bazen fark edilmeden bile meydana gelir.